Regensburg Literatür Festivali hazırlıkları için şehirdeyiz. Festival hazırlık aşamaları bize, kenti daha yakından tanımak ve çevresini keşfetmek için iyi bir fırsat doğuruyor. Hanna ve Chris çifti ile yollara düşüyoruz ve ilk olarak Falkenstein Kalesi'ne gidiyoruz.

Falkenstein, Regensburg kentinin yaklaşık 30 km doğusunda yer alır. Falkenstein Kalesinin bulunduğu tepenin yamaçlarında 12 hektar alana yayılmış görülmeye değer doğal bir kaya parkı bulunur. Parkta yürüyüş parkurları işaretlenmiştir. Doğal fauna ve floranın korunması açısından bu parkurların dışına çıkılmamasına özen gösterilmesi gerekir.

Doğanın yüzyıllar boyunca su, buz, rüzgar ve kimyasal reaksiyonlar ile oluşturduğu heybetli granit formasyonlarını, yürüyüş parkuru boyunca dar patikalardan ve kayaların arasından geçerken göreceksiniz.

Himmelssteig (gökyüzü tırmanışı), Froschsteig (kurbağa tırmanışı), Schlosssteig (şato tırmanışı), Teufelssteg (şeytan tırmanışı) olarak adlandırılan merdivenlerde çocuklu ebeveynlerin dikkatini çekmek istiyorum. Çıkışlarda çocukların önde olması, inişlerde sizin önde olmanız çocuklar için daha güvenli olacaktır.

Doğal nedenler ile ölen ağaçların bu ormanda bırakılması diğer canlılara ender bir yaşam ortamı sağlıyor. Parkta geçtiğimiz her patikada ölü ağaçlar, ölü ağaçların etrafında ve üzerinde yetişen mantarlar, yosun ve çeşitli bitki türlerine rastlıyoruz. Parkta gördüğümüz yosunlar üzerlerine düşen ışığı zümrüt yeşili parlaklığında yansıtıyorlar.

Kuş cıvıltılarını dinleyerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Hala ayakta fakat ölü ağaçlar üzerinde merdiveni andıran bir görüntü sunan mantarlar sanki ağaca tırmanmak için özellikle yerleştirilmiş gibiler.

Froschmaul (kurbağa ağzı) diye adlandırılan bu geniş kayanın altındaki bank bizi dinlenmeye davet ediyor. Hanna ve Chris bu daveti çoktan kabul etmişler ve dinlenirken taze orman havasını ciğerlerine doldurmaya başlamışlar bile.

Parkur boyunca sürekli şaşırtıcı görüntülere şahit oluyoruz. Ağaçların dışarıda kalan kökleri görülmeye değer bir görsellik sunuyor bizlere. Onca sert ve büyük granit taşları arasında bu kadar ağaç nasıl oluyor da kökleri için yer bulabiliyor ve yaşamına devam edebiliyor diye aklımızdan geçiriyoruz.

Bavyera eyaletinin ikinci büyük kaya parkında, granit kayalar arasında gün ışığının düşmediği zorlukla ilerlediğimiz geçitlerden ilerliyoruz. Bu ortamda bu kadar yosun yetişmesine şaşmamak gerek. Falkenstein Kaya Parkı'nda Temmuz ve Eylül ayları arasında haftada bir defa rehberli yürüyüş turları yapılıyor. Rehberli turlar, buradaki fauna ve flora hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için iyi bir fırsat olacaktır.

Dev granit kayalar arasındaki ahşap merdivenler yardımı ile gökyüzüne tırmanıyoruz. Bu merdivenler Himmelsleiter yani "Gökyüzü Merdiveni" olarak adlandırılıyor. Gökyüzüne ulaşmadan bir kare daha!

Gittikçe darlaşan geçitler yürüyüşümüze heyecan katıyor. Doğa sporlarının insan gelişiminde dayanıklılık, zorlukların üstesinden gelebilme, karar verme ve uygulama gibi becerileri güçlendirir. Doğada yürüyüşü bir yaşam biçimi olarak sürdürenler kaslarını güçlendirmekle kalmıyor vücutlarındaki stresin azalmasını da sağlıyorlar. Yani doğa yürüyüşleri hem çevreyi tanıma imkanı veriyor hem de sağlığımıza ve kişisel gelişimimize katkıda bulunuyor.

Gökyüzüne tırmandıktan hemen sonra bizden önce geçen devin oyuncağını burada bıraktığını görüyoruz :). Doğanın nasıl da muhteşem olduğunu bu heybetli granit kayaların şekillerinden de anlayabiliyoruz.

Doğanın sadece muhteşem döngüsüne şahit olmakla kalmıyor aynı zamanda ne kadar güçlü olduğunu da görüyoruz. Almanya'nın Bavyera eyaletinin Oberpfalz bölgesinde yer alan Falkenstein Şatosu'nun yamaçlarındaki Kaya Parkı, doğadaki ölümü ve yenilenme sürecini izleyebileceğiniz şahane yürüyüş parkurları sunuyor ziyaretçilerine. Zİyaretçilere de sadece bu fırsatı değenlendirmek kalıyor.

• Granit Kayalar Granit Kayalar
• Dar Geçitler Dar Geçitler
• Ölü Ağaç Ölü Ağaç
• Dar Geçitler Dar Geçitler
• Yürüyüş PArkuru Yürüyüş PArkuru
• Ölü Ağaç Ölü Ağaç
• Ağaçlar Ağaçlar
• Mantarlar Mantarlar
• Granit Geçitler Granit Geçitler
•