Kuşadası, Türkiye’nin batı sahilinde enfes bir körfezde bulunuyor. Turkuaz parlak suları, geniş kumlu plajları ve modern yat limanı ile tanınıyor. Çok güzel ve önemli bir antik kent olan Efes, Kuşadası çevresinde bulunuyor.

Kuşadası, tatillerini ata binmek, dağlarda gezinti yapmak, köylerde yürüyüş yapmak, havuz ve su parklarında oynamak, kayalık sahillerde dalış yapmaya gitmek veya deniz yolculuklarına günlük turlara katılmak gibi değişik aktiviteler yapmak isteyen insanları kendine çekiyor.

Kuşadası’nın etrafında çeşitli kumlu ve taşlıklı plajlar bulmak mümkündür. Bazıları özel plaj kulüpleri olup hizmetlerinden faydalanmak için giriş ücreti ödenmesi gerekir, diğerleri ise ücretsiz halk plajlardır. Bazı plajlar çakıl taşlıdır. Bir plajdaki mavi bayrakların sayısı suyun kalitesini gösterir. 3 bayrak en temiz suyu işaret eder.

Güvercinada Kadıkale olarak da bilinir ve antik çağda büyük önem taşımıştır. Bizanslılar döneminde şehrin karşısında bulunan bu küçük ada askeri alanda kullanılmıştır. 

Didim civarlarında arkadaş ziyaretindeyiz ve işte etrafta görülmeye değer yerlerin keşfi için bir fırsat. Güzel taş evlerden oluşan eski bir Rum köyünden bahsedildiğini duyduk ve taş evlerin sihrine inanarak hemen yola koyuluk. Antik kent Miletos’u geçtikten sonra Söke yolu değil, soldaki küçük tali yol sizi köye götürecektir.

Samson dağı etekleri ile Batı Anadolu’nun en uzun nehri olan Büyük Menderes’in denizle buluşurken genişleyerek yarattığı bataklık alan, bu gün dünyanın sayılı sulak alanlarından biridir.

Karya Bölgesi’nin Antik Kentleri’nden Euromos, Bafa gölü ile Milas arasında, Milas’a 12 km uzaklıktadır. Kentin gizemli tapınağının sütunları karayolundan geçerken zeytin ağaçları arasından size göz kırpar.

Selçuklu kervansarayları güzergahındaki yolumuz bizi bu defa, Konya yönünden gelerek E 96 üzerinden Afyonkarahisar istikametine çıkardı.

Antalya’ya bağlı Köprülü beldesindeki dağların eteklerinden doğan Alara Çayı Manavgat’ın Boztepe köyü yakınlarında denize dökülmektedir.  Çayın uzunluğu 70 km’dir. Bahar ayları rafting için en uygun dönemdir.

Manavgat Irmağı’nın Akdeniz’e kavuştuğu nokta “Manavgat Boğazı” olarak adlandırılmaktadır. Özellikle hafta sonları yerli halkın ve balıkçıların uğrak yeridir. Bir tarafta ırmağın serin turkuaz rengi suları akar, diğer tarafta ise Akdeniz’in kristal berraklığındaki suları pırıldar. 

Güzel bir yaz akşamında, antik çağın teknik şaheseri olan, kamusal ve hususi su tesislerinin, nemf havuzlarının ve çeşmelerin, kaplıcaların ve evlerin su teminini sağlamış olan Dumanlı pınarının Oymapınar baraj gölünden Side surlarına uzanan Roma su kemerini incelemek üzere yola çıktım.

Hoş bir tesadüf - Yazarlarımızdan Sayın Wolfgang Dorn ile çıktığımız araştırma gezisi sırasında Antik Kent Etenna dönüşünde Kargıhan Kervansarayı’na uğramak istedik ve burada Manavgat Kaymakamı Sayın Hacı İbrahim Türkoğlu ve beraberindeki heyet ile karşılaştık.

Toros Dağları’ndan doğarak doğa harikası kanyonlardan geçen Köprüçay Serik’in güneyinden Akdeniz’e dökülür. İki tarafı dik, çıkılması hemen hemen imkânsız olan kanyonlardaki yeraltı suları ile beslenen Köprüçay, Türkiye’nin en güzel tabii rekreasyon alanlarından birisini teşkil eder.

Manavgat İlçesi, Antalya’ya 76 km. uzaklıkta olup, Manavgat Irmağı’nın her iki yanındaki aynı isimli ve verimli ova üzerine kurulmuştur. Manavgat batıda Serik ilçesi, doğuda İbradı, Akseki, Gündoğmuş ve Alanya ilçeleri, kuzeyde sık ormanlarla kaplı doğa güzelliklerine sahip Toroslar, güneyde ise Akdeniz ile çevrilidir. 

Melas adıyla da anılan bu ırmak eski Pamfilya bölgesinin doğu sınırını çizmektedir. Batı Toroslar’ın doğu yamaçlarından doğan ve akış hızı düzenli olan ırmağın uzunluğu 93 km’ dir. Antalya yöresindeki akarsuların en büyüğüdür.

Akdeniz’e ulaşmak amacı ile Toroslar’ın yamaçlarından, gerek dar ve dik yamaçlı kanyonlar arasından gerekse yer altından süzülen akarsular, yolculukları esnasında eşine ender rastlanır güzellikte çağlayanlar oluştururlar. 

Manavgat şehir merkezine 18 km uzaklıkta olan Oymapınar Barajı, Türkiye’nin en büyük 3. barajıdır. Manavgat Irmağı üzerinde kurulu iki barajdan biridir (diğeri Manavgat Barajı’dır). Elektrik enerjisi üretimi amacı ile 1977-1984 yılları arasında inşa edilmiştir. 

Bilinen diğer adı Lyrbe olan Seleukeia Antik Kenti; Manavgat’ın kuzeybatı yönünde, Toroslar’a doğru gidildiğinde Manavgat şehir merkezine yaklaşık 12 km. uzaklıkta olan Bucakşeyhler (Şıhlar) köyü sınırları dahilinde bulunmaktadır. Kente, oldukça güzel manzarası olan sık çam ormanlarının içinden geçilerek ulaşılmaktadır.

Serik’in 35 km. kuzeyinde, Torosların güney yamacında, Köprüçayı yakınlarındaki eski bir dağ kenti olan Selge’ye Köprülü Kanyon Milli Parkı’ndan sonra dik virajlı 14 km’lik stabilize yoldan gidilir.

Antalya’dan  Alanya istikametine giden karayolunun 72. km’sinden güneye dönen yol 6 km sonra günümüzün en tanınan turizm beldelerinden Side’ye sizi ulaştırmaktadır.