Tarih Öncesi ve Antik dönemin kapıları Stobi ile aralanıyor
Stobi kenti, Arkaik dönemde kurulan küçük bir Paionia yerleşim yerinden gelişmiştir. Tepelik bir terasın kuzey yamacında yaklaşık 2,5 hektarlık bir alanı kaplamaktaydı. Kent, Vardar vadisi merkezinde, Crna Nehri’nin, Makedonya’nın su potansiyeli en yüksek nehri olan Vardar Nehri ile birleştiği noktadaki konumu, Kozuf ve Klepa dağlarına yakın oluşunun da avantajı ile ekonomide hızlı bir gelişme yaşadı.
M.Ö. 168 yılında Romalıların Kral Perseus’u yenmesiyle Makedonya dört sözde bağımsız cumhuriyete bölündü. Stobi kentinden ilk defa M.Ö. 197 yılında tarihçi Livius tarafından söz edildi. M.Ö. 148 yılında Makedonya’da bölünen dört alan bir araya getirilerek Birleşik bir Roma Eyaleti kuruldu. İlk Roma İmparatoru Augustus saltanatı döneminde Stobi yüzölçümü ve nüfus bakımından büyüdü.
Antik Tiyatro
Antik kentte bize eşlik eden Goce Pavlovski’nin sorumluluğunu üstlendiği tiyatro ile başlıyoruz turumuza. Stobi antik kentindeki tiyatro, şimdiye kadar bu şehirde inşa edilen en etkileyici yapılarından biridir ve şehrin güney kenarında bulunur. Bu tiyatroyu Makedonya’daki antik tiyatrolar arasında benzersiz kılan özellik, yarımdairesel ve dairesel duvarları destekleyen yapı ile hafif eğimli ya da düz bir zemin üzerine inşa edilmiş olmadısır.
Tiyatroda sunulan olağan programında, sessiz tiyatro ve dans performanslarının yanısıra gladyatör dövüşleri ve hayvan avları da bulunmaktaydı.
Günümüzde tiyatronun üst kısmı sadece destekleme yapısının kalıntıları ile tanımlanır. Hesaplamalar, oditoryumun aynı anda 7600 seyirciye hizmet vermiş olabileceğini düşündürmektedir. Tiyatroyu sıkça ziyaret eden elit ailelerin ve bireylerin isimleri mermer koltuklar üzerinde kazınmıştır ve görülebilmektedir. Gladyatör ve hayvan dövüşlerinde ön sıradaki izleyicilerin korunması amaçlı portatif bir bariyerin varlığı platform ve koltukların bazılarında bulunan deliklerden anlaşılmaktadır.
Yaklaşık 13 metre yüksekliğinde olduğu anlaşılan sahne binasının cephesi pembe mermer sütunlar ile dekore edilmiştir.
Kemerli Yapı – Erken Roma Dönemi Yapısı
Bu alandaki araştırmalar 1972 -74 yılları arasında iç savunma duvarı kazıları ile başlamıştır. Duvarın içinde, üzerine mozaik zeminli başka bir binanın inşaa edildiği, anıtsal bir yapı keşfedildi. 1981 yılında başlayan küçük ölçekli yeni kazılarda bu anıtsal bina “Kemerli Yapı” olarak adlandırıldı.
Bu alanda 2003 yılında başlayan düzenli kazı çalışmaları aralıksız olarak 2009 yılına kadar devam etmiş ve bu kazılar sırasında alana “Roma Forumu” çalışma adı verilmiştir. Kemerli Yapı Stobi antik kentinin doğu terasında, iç savunma duvarına yakın bir lokasyondadır. Henüz tamamı ortaya çıkarılamış olmasına rağmen bu yapının, kente yakın muhteşem bir kamu binası olduğu açıktır.
Küçük Banyo
Sinagog Bazilika apsisine yakın inşa edilen Küçük Banyo’nun doğuda kalan bölümü, batıya oranla daha alçak seviyededir. Deprem nedeni ile toprak kayması sonucu seviye farkı oluştuğu düşünülmektedir. Bu küçük banyonun kadınlar için olduğu düşünülmektedir.
Binanın kuzey yarısında zemininde kumtaşı levhaların kullanıldığı apoditerrium yani soyunma odası olduğu düşünülen büyük bir oda vardır.
Soyunma odası olduğu düşünülen bu büyük odanın batı tarafında apsisli bir oda girişi vardır. Buranın da frigidarium yani ısıtılmamış serinleme yeri olduğu muhtemeldir. Güneyde üç adet daha apsisli oda vardır. Bunlardan ilki tepidarium, yani orta derecede ısıtılmış soğukluk yeri küçük bir havuza sahiptir. Bu ilk odadan zemin ısıtma tertibatına sahip diğer iki odaya giriş mevcuttur. Üçüncü odanın altında yer alan külhan yani merkezi ısıtma tertibatınn kalbi olan ve suyu ısıtmak için ateş yakılan yere soyunma odasından ulaşılmaktadır.
Apoditerium yani soyunma odası olduğu düşünülen büyük odanın doğu tarafında iki oda daha mevcuttur. Bunlardan drenaj kanalına sahip olan odanın tuvalet olduğu düşünülmektedir.
Sinagog Bazilika ve Polycharmos Evi
Sivil Bazilika’nın güneyinde yer alan Erken Hristiyanlık Bazilikası yapısının altında iki büyük sinagog kalıntıları gerçeğinden yola çıkarak adlandırılmıştır.
Binanın batı ucunda Via Principalis Interior caddesinden giriş yapılabilen bir orta avlu bulunmaktadır. Via Principalis Interior caddesi ana caddeye paralel uzanmakta olan alt ana caddedir. Sinagog Bazilikası bu caddenin batı tarafında kalmaktadır. Henüz bir kazı çalışması olmayan caddenin Büyük Hamam ve Kamu Çeşmesini besleyen su hattına sahip olduğu bilinmektedir.
4. yüzyılın sonu ile 5. Yüzyılın başına tarihlenen bazilikada ilk kazılar 1931 yılında yapılmıştır. Bu kazılar neticesinde ortaya çıkarılan bilgiye göre, Stobi antik kentindeki sinagogun babası olarak görülen “Claudius Tiberius Polycharmos” evinin bir bölümünü tapınağın ihtiyaçları doğrultusunda kullanıma sunduğudur.
70’lerdeki kazı çalışmaları, bazilikanın zemininin altında birbiri üzerine inşa edilen iki sinagogun keşfi ile sonuçlanmıştır. Daha eski olan Sinagog-1 MS ikinci yüzyıla tarihlenirken, Sinagog-2’nin MS üçüncü yüzyılın sonuna doğru dikildiği anlaşılmaktadır. Sinagog-1 kitabesinde “Baba Polycharmos”’a adandığı yazmaktadır. Bu ilk sinagogun yıkımından sonra, zemininde geometrik motifli mozaiklerin olduğu yeni ve büyük bir sinagog inşa edilmiştir.
Sonraları yapılan kazılarda bazilikanın yakınında Helenistik bir yapı kalıntısı ile MÖ 211 ve 125 yıllarına tarihlenen istiflenmiş halde sikkeler bulunmuştur.
Sivil ve Kuzey Bazilikaları
Sinagog Bazilika ile Kuzey Bazilika arasında kalan Sivil Bazilika, üç koridorlu mimari tasarıma sahip yapı Hristiyan unsurları taşımamaktadır. Yapılan kazı çalışmaları sonucu yapının apsisinin altında MÖ beşinci yüzyıla tarihlenen bronz objeler bulunmuştur. 1971 ve 1972 yıllarında yapılan kazı çalışmaları sonucu MÖ ikinci ve üçüncü yüzyıldan Helenistik katmanlara rastlanmıştır.
Vaftiz bölümüne sahip olan Kuzey Bazilikası, Stobi antik kentindeki üç Erken Hristiyan dönemi kilisesinden biridir. 1937 yılında kazı çalışmaları sırasında keşfedilen yapıya, kentin kuzeyinde olan konumundan dolayı “Kuzey” terimi ile adlandırılmıştır.
Kilise beşinci yüzyılın sonu ya da altıncı yüzyılın başında inşa edilmiştir. Orta çağda bu kilise kalıntılarının bulunduğu alan mezarlık olarak kullanılmıştır. Bu alanda 9. ve 12. Yüzyıllardan kalan 23 ve 14. Yüzyıldan sadece bir adet mezar tespit edilmiştir. Tespit edilen son mezarda 80 adet Sırp krallarının ve Venedik Cumhuriyeti’nin gümüş sikkelerinin yanısıra batıda üretilmiş olması muhtemel kabartma bezemeli gümüş bir plaka bulunmuştur.
Büyük Banyo
1931 – 32 yıllarından kazı çalışmaları ve 1960 yılında konservasyon çalışmaları yapılan Büyük Banyo, Via Principalis Inferior caddesinde yer almaktadır. MS 3. Yüzyılın sonlarına tarihlenen banyonun girişi Via Axia caddesinden yapılmaktadır. Yapının batı kısmını işgal eden Apoditerium (soyunma odası) banyonun en büyük odasıdır. Apoditerium zemini altında bir sütun dizisi ve iki heykel keşfedilmiştir.
Soyunma odasından soğukluğa (frigidarium) ve sıcak odaya (caldarium) giriş yapılabilmektedir. Sıcak odanın altındaki merkezi ısıtma sistemi tertibatı bugün açıkça görülebilmektedir. Sıcak odanın doğusunda, yarım daire şeklinde küçük havuzların yer aldığı başka bir bölme vardır ve ısıtma yetersizliği nedeni ile bu bölmenin de soğukluk olduğu düşünülmektedir.
Piskoposluk Bazilikası
Dördüncü yüzyılın başlarında ya da ortalarında inşa edilen eski bazilika bu yapıyı Makedonya’nın en eski kilisesi yapıyor. Mozaiklerle dekore edilmiş zemin ve duvarında freskoların yer aldığı yapıda, fresklerin dördüncü yüzyıldan beri korumaya alınmış olması Makedonya’da eşsiz bir durum olarak nitelendiriliyor.
Aydınlatılan sşehir surları ile güzelliği ve çekiciliği gece de vurgulanan Stobi antik kentinde görecekleriniz bu kadarla sınırlı değil. Ege dünyası ile orta Balkanlar'ın kesiştiği noktada Makedonya'nın tam kalbinde yer alan Stobi bugün E - 75 karayolunun hemen yanında ziyaret edilmeyi bekliyor.
Stobi antik kentine Selanik'ten yaklaşık iki saat araç yolculuğu, Üsküp'ten ise yaklaşık bir saat araç yolculuğu ile ulaşılabilir. Tren ve otobüs seferleri de mevcut.
Stobi antik kenti ziyareti ücretleri: Yetişkinler kişi başı 2 Avro, öğrenciler ise 1 Avro, 6 yaştan küçük çocuklar ücretsiz. 10 kişi ve üzeri gruplarda kişi başı 1.7 Avro ödemeniz gerekiyor. Özel turlar için siteden İngilizce bilgi ve alabilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Antik kent, Ekim - Mart arası 08:30 - 16:30 arası, Nisan - Eylül ayları arasında ise 08:30 - 20:00 saatleri arası ziyarete açıktır.
Kaynak: Stobi Ulusal Enstitüsü