Samson dağı etekleri ile Batı Anadolu’nun en uzun nehri olan Büyük Menderes’in denizle buluşurken genişleyerek yarattığı bataklık alan, bu gün dünyanın sayılı sulak alanlarından biridir.

Anadolu’nun içlerinden taşıdığı alüvyonları Ege kıyılarına yığan Büyük Menderes nehrinin yarattığı geniş ve verimli bu deltada yer alan lagünler arasında, yaban hayatı yönünden en önemlisi 2 bin hektarı aşan alanıyla Karine Lagünü’dür (Dil Gölü).

Eski Doğanbey Köyü’nden ayrıldıktan sonra sağa dönünce karşınıza gelen yeni Doğanbey Köyü’nden geçeceksiniz. Yol boyunca dünyanın en güzel lagün göllerinden biri olan Karine Kıyı Gölü sessiz bir şekilde size eşlik edecektir. Karayolunun son noktasını oluşturan askeri güvenlik merkezinden ileriye geçilemiyor. Burada Rumlar döneminde gümrük binası olarak kullanılmış yapıları göreceksiniz. Yapılardan bazıları satın alınıp aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş, bazıları ise hala ayakta kalan duvarları ile geçmişte yaşadıklarını fısıldamaya devam ediyor. Restore edilmiş yapılardan biri, birbirinden lezzetli balıkların sunulduğu restoran olarak kullanılıyor. Günışığı suyun yüzünde dans ederken ruhunuzun huzur bulduğunu hissedeceğiniz Karine Gölü manzarası eşliğinde taze balık yiyebilir, hem de bu doyumsuz güzelliği yaşayabilirsiniz. 

Nehrin ve denizin etkisinde kalan lagünde tuzluluk oranı mevsime göre değişmektedir. Ilıman iklim koşullarının hakim olduğu lagün ekolojik yönden orta gıdalı bir sulak alandır. Sayısız sukuşunun üreme, kışlama yada konaklama amacıyla kullandığı Karine Gölü, tüm dünyada nesli tehlikede olan Tepeli Pelikan’ın kuluçkaya yattığı cazip ortamlardan da biridir aynı zamanda.