Urla, kuzeyinde ve güneyinde Ege Denizi ile sınırlı olup İzmir il merkezine 35 km uzaklıkta, doğa ve deniz ile içiçe kasaba hayati yasamak isteyen herkesin tercih ettiği bir yerleşim yeridir. Doğusunda Güzelbahçe ve Seferihisar; batısında Çeşme ve kuzeybatısında Karaburun bulunmaktadır.

Ege kıyısında, sessiz ve sakin, çarpık kentleşmeden uzak, şirin bir kasabadır Urla ve bir çok sanatçıya ev sahipliği yapmıştır: Tanju Okan, Necati Cumali, Yorgo Seferis, Neyzen Tevfik, Yılmaz Karakoyunlu…

İlçenin turizm yönünden en önemli özelliği İzmir'in en yakın denize girme imkanının Urla'da bulunmasıdır. Urla; iskelesi, köyleri, sahip olduğu ormanları, kumsalı ve denizi, yeni projeleri ile turizm potansiyelinin önemli mevkilerinden biridir.
Doğa ve tarihin kucaklaştığı Urla’da yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda İskele Mahallesi’ndeki Limantepe Höyüğü’nün M.Ö. 6000 yılına kadar uzandığı ortaya çıkmıştır.

Urla çok eski bir yerleşim merkezi özelliğindedir. Tarihi M.Ö. 2000 yıllarına kadar uzanır.

Kent, Antikçağ’da özellikle zeytinyağı üretimiyle önemli bir ticaret merkezi olmuştur.

Urla'nın o devirlerdeki adı Klazomenai'dir. Antik Klazomenai Kenti, arkeolojik araştırmalar sonucunda buluntuların en önemlilerinden birisi olan Liman’da yani tarihte bilinen en eski liman olan liman bölgesinde yer alır. Antik kentin kalımtılarının bir kısmı Karantina Adası üzerinde bulunmaktadır. Çıkarılan önemli kalıntılardan birisi de o devirlerde kullanılan bir zeytinyağı fabrikasıdır. Ağaçlı yolun şimdiki adı ile Mithat Paşa Caddesi İskele tarafında batısında bulunmaktadır.

Helenistik-Roma döneminde anakara boşaltılmıştır ve Karantina Adası yerleşim bakımından daha bir önem kazanmıştır. Karantina Adası'nın doğu kıyısındaki plajın içerisinde Helenistik-Roma dönemi villalarının duvarları ve deniz içindeki temelleri kolaylıkla gözlenebilmektedir. Adanın kuzeyindeki tepenin en yüksek noktasında bir tapınak bulunmaktadır.

Tarihi kayıtlardan elde edilen bilgilere göre 16. yy başlarında İzmir ve Urla iskeleleri sadece Osmanlı limanları arasında ticari etkinliklerde bulunmaktaydı. Bu dönemlerde dış ticari bağlatılarda daha çok Çeşme limanı kullanılmaktaydı. Urla'daki deniz ticareti 16. yy sonlarında gerilemeye başladı ve bunun en önemli sebebi büyük Türk denizcisi Piri Reis'in dediği gibi bu suların korsan yatağı olmasından kaynaklanmıştır.

Köyleri ile Urla

Balıklıova Köyü Karaburun yolu üzerinde yer alan bir sahil köyüdür. Yaz aylarında köyde bulunan yazlıklar ve siteler nedeniyle nüfus 10.000'i aşmaktadır.

Bademler Köyü tiyatrosu ve seraları ile ünlüdür ve tiyatroda köy sakinleri zaman zaman oyunlar sergilemektedir.

Barbaros Köyü, iç kısımda kalmasına karşın önemli ölçüde turist çekmeyi başarmaktadır.

Demircili Köyü sahili bulunan köyümüzdür ve köy sınırları içinde yazlık siteler ve kooperatifler bulunmaktadır.

Kuşçular Köyü Urla'ya en yakın köylerden birisidir ve çok sayıda site ve kooperatif bulunmaktadır.

Yağcılar Köyü yazlık site ve kooperatiflerin çok olduğu ve son derece güzel sahile sahip olan bir köydür.

Kıyıdaki Özbek, Gülbahçe köyleri de ilk akla gelenlerdendir.