Kamp Alanında Alternatif Bir Yaşam Öyküsü

Kamp Alanında Alternatif Bir Yaşam Öyküsü

Bu baharda seyahatimize başlamadan önce İzmir Güzelbahçe kamp alanında konaklamış ve Duygu ile tanışmıştık. Yolumuz tekrar aynı kamp yerine düştüğünde gözlerimiz kendisini aradı ve buldu! Ne Güzel :) Duygu şimdi kamp alanında komşumuz.

1 - Kamp alanında karavanda yaşıyordun Duygu, ne kadar zamandır burada yaşamayı tercih ediyorsun?

- İlk olarak sizi yeniden görebilmek beni çok mutlu etti. Sizler gibi komşularımız olmaya devam ettikçe burasının keyfi daha da artıyor :) Tekrar hoşgeldiniz.

Bu kamp alanınında yaşamaya başlayalı henüz 2 yıl oldu.

2 - Ailen yaşam tarzını kabul ediyor mu ya da görüşleri neler, seni ziyarete geliyorlar mı?

- Ailem ayrı şehirde yaşıyor o yüzden henüz beni ziyaret edebilmiş değiller ama bu yaşam tarzıma saygı gösteriyorlar. 

3 - Buradaki kamp alanı Avrupa'daki bir çok kamp alanından çok farklı. Burada sürekli yaşayanlar, onların köpekleri, kedileri ve hatta tavukları var. Bu kamping Almanya'da bir arada yaşamak için yeni yollar bulmaya çalışan yerleşim yerlerini andırıyor. Neden böyle bir yaşam tarzı seçtin?

- Bu kampı seçmemdeki en önemli etken hayvan sevgim ve bu kampın işletmecisinin hayvanlara olan sıcak bakışı bize bu konuda gösterdiği anlayış zaten. Kaldı ki Türkiye'de maalesef hayvanlara insanların davranışları bakış açıları pek sağlıklı değil. Oysa kampımız konaklama odalarında günübirlik misafirlerimizi dahi evcil hayvanlarıyla kabul eden ender tesislerden biri ve bu da ülkemizde son derece nadir rastlanan bir olay işletmecimiz Özkan Güler çok hassas hayvansever bir insan. Bizler yardıma muhtaç engelli hayvanları özellikle evlat ediniyoruz. Bu konuda bile işletmecimizin aşırı yardım ve desteğini alıyoruz kaldı ki bize özel bir alan dahi tahsis etti.Yani tam anlamıyla gerçek bir hayvansever gerçek bir hayvan dostu tesis.

Bunun dışında uluslararası bir tesis. Dünyanın her yerinden motosiklet bisiklet karavanla seyahat eden çok çok özel dostları tanıma şansına erişiyoruz burada. Sayısız ilginç insanlarla tanışıp tamamen doğayla başbaşa farklı bir hayat sürdürüyorum burada ve gerçekten çok mutluyum.

4 - Burada kız kardeşin ve erkek arkadaşın ile birlikte yaşıyorsunuz. Geleneksel bir yaşam tarzı seçtiğin söylenemez, ailende olağan bir durum mu farklı yaşam tarzları sürdürmek?

- Ailemde ülke şartlarını da baz alacak olursak yaşam tarzım olağan sayılmaz aslında. Ben ilkim de diyebiliriz.

5 - Türkiye'deki gün geçtikçe daha gerilere giden geleneksel hayata zıt yaşam tarzınız ile oldukça açık fikirli birisin. Bu düzene bir isyan mı acaba sizinki?

- Ben normale olan özlem diye nitelendiriyorum. Aslında evrensel ölçülerde değerlendirirsek normal olan bizleriz çünkü dünya her geçen gün ileriye gidiyor gelişiyor. Ama sizin de belirttiğiniz gibi gün geçtikçe gerilere giden geleneksel hayata tam bir baş kaldırma denebilir. Sonuç itibariyle ben evrensel olanın normal olduğu kanısındayım hızla ilerleyen dünyada hiç ama hiç bir şey geriye doğru gidemez. Marjinal gibi görünse de gelişmişlik batı ve dünya normları diyorum ve tercihlerimi bu yönde belirliyorum.

6 - Hayatını ne şekilde kazanıyorsun? Gelecekten beklentilerin nelerdir Duygu?

- Mevcut işimi hiç tereddütsüz bırakıp kaldığımız kampta çalışmaya başladım. Bu kampı o kadar çok seviyorum ki iş için dahi olsa burdan ayrılmamalıyım diye düşündüm. Dünyamla işimi birleştirmeyi tercih ettim çok mutluyum işimi çok seviyorum burada çalışmak yaşamak kadar zevkli benim için. Bir yandan da üniversite eğitimimi sürdürüyorum. Gelecekten beklentilerim hayatımı daha fazla uluslararası seyahat edebilecek şekilde düzenlemek burada tanıdığım tüm dostlarımı ülkelerinde ziyaret etmek diyebilirim şimdilik.

7 - Erkek arkadaşın ile birlikte yaşıyorsun ve kendisi senin yaşam tarzına uygun görünüyor.  Gelecekte yapmayı düşündüğünüz özgün "farklı" planlarınız var mı?

- Gelecekle ilgili ortak planlarımızın başında yardıma muhtaç hayvanlar geliyor. İçinde yaşadığımız bu kampı geliştirmek mümkünse her yıl yapılan bir kaç uluslararası festival organizasyonu kampımıza kazandırmak diğer hayallerimiz.

8 - Köpekler ile çok ilgileniyorsun, bakımını üstlendiğin beş köpeğine bir yenisini eklendiğini biliyoruz. Niçin köpekler ile bu kadar ilgileniyorsun?

- Engelli yardıma muhtaç köpekler desek daha doğru olur. Çünkü sahiplendiğimiz 6 köpeğin tamamının bize geliş sebepleri ya engelleri ya da tedavi edilmesi gereken hastalıkları bakıma muhtaç olmalarıdır. Yukarıda da belirttiğim gibi ne yazık ki ülkemizde hayvanlara bakış açısı son derece kötü yetkililer bu konuda son derece duyarsız başarısız. Hayvanların çaresizlik içerisinde oldukları ortada. Gün geçtikçe de bu problemler artıyor.Ülkede hayvansever sayısı yok denecek kadar az. Bu bizi daha da duyarlı olmaya itiyor. Sonuçta derdini anlatamayan zavallı savunmasız varlıklar. Bizlerin aileleri sevdikleri eksik de olsa bizi koruyan kanunlarımız kanun adamlarımız hukukçularımız doktorlarımız var. Oysa ki bu zavallı canlar koskoca bir dünyada yapayalnız kimsesizler. Bence bizim cevabımız tam olarak bu.

9 - Belki modern dünya hakkındaki fikirlerinden bahsetmek istersiniz. Neler düşünüyorsun?

- Modern dünya bana son derece teknolojik gelişmiş konforlu rahat gibi görünse de beraberinde büyük bir kirlilik sonsuz riskler hepsinden önemlisi stresten oluşmuş büyük bir yapı gibi geliyor. Kısaca ifade etmem gerekirse kar zarar hesabı yaptığımda verdiklerinin aldıklarının yanında çok küçük kaldığını görüyorum. Hala çevreden gelecekten doğadan bahsedip bu konuda hassas davranıp sayısız kampanyaya destek veren firmaların daha 12 silindirli devasa jeepler üretmesi bu kampanyaların yüzleri olan ünlü insanların aslında tam bir tüketim çılgınlığı özendiricileri olmaları gibi büyük samimiyetsizlikler taşıyor modern dünya benim için üzgünüm.

10 - İzmir'deki çevre kirliliği hakkındaki görüşlerin nedir? Trafik ve hava kirliliği! Bunlar şehir yaşamını reddetmen için zemin oluşturdular mı?

- Ülke genelini düşünecek olursak İzmir şanslı illerden biri bu konuda, diğer büyük kentlere göre az da olsa avantajlı yani başka bir deyişle kötünün iyisi denebilir. Ama kentteki çevre kirliliği beni ve burada olma kararımı büyük oranda etkiledi. Düzensiz temelsiz yoğun göç alan bir yapıya sahipken bir de altyapı eksiklikleri zaten zor olan şehir hayatını iyice çekilmez hale getirdi. Ben tüm dünyada insanların şu ya da bu şekilde bir gün bu yaşam tarzına dönüş yapacaklarına zaten inanıyorum. Çünkü yoğun stres ve tetiklediği artan sağlık sorunları insanları er ya da geç bu yola itecek. Zaten son zamanlarda ekolojik ürünlere olan ilgi bence bunun bariz bir göstergesi hem de dünya genelinde. Sadece bu değil büyük şehirlerde gittikçe artan suç oranı güvenlik sorunları büyük bir özlemle insanları küçük yerleşim yerlerine çekiyor. Herkes geçmişi eski dostlukları komşuluk ilişkilerini yardımlaşmayı her geçen gün daha da ısrarla arar oluyor artık ve metropollerde kimse kendini tam anlamıyla güvende hissetmiyor.

 

 

 

Yaşam | Outdoor

Türkiye

Seyahat

Kültür